Kastanies (Greece) 2015

KASTANIES (YUNANİSTAN) - Eylül 2015

Son zamanlarda Türkler tarafından bilinirliğinin biraz arttığını gözlemlediğim Yunanistan'ın Evros vilayetine bağlı küçük Kastanies kasabasına kısa bi ziyaret gerçekleştirdik geçen haftalarda. Başka birkaç gezi blogunda daha okudum giden bir kaç kişi gözlemlerini yazmış ama ben de kendi gözlemlerimi yazayım içimde kalmasın.


haritada bakacak olursak şu şekil görünüyor

Ben ülkelerin sınırlarını karayolu ile geçmeyi çok seven biriyim, bu gezide de TR sınırlarını karayolu ile ilk defa geçtim hem de yürüyerek (arabaya sigorta falan yaptırmak gerektiğinden arabayı sınır kapısında bıraktık)

Kısaca şöyle anlatayım, Edirne şehir merkezine yaklaştığınızda zaten Yunanistan ve Bulgaristan tabelalarını görmeye başlıyorsun, Yunanistan için Pazarkule sınır kapısından geçmek gerekiyor. Bunun içinde öncelikle Meriç (Maritsa) nehrini sonrada Karaağaç köyünü geçiyoruz ve 2-3 km sonra hoop sınır kapısı...


Pazarkule Gümrük

Sınır kapısına geldiğinizde arabanızı kapının hemen yanında yol kenarında araçlar için ayrılmış alana bırakabilirsiniz. (Bunu özellikle belirtmek istedim ben gitmeden önce nette aradığımda bununla ilgili hiç bir bilgi bulamamıştım, Karaağaç köyüne mi bırakmak lazım falan diye düşünmüştüm, gerek yok)

Sonra elinizi kolunuzu sallaya sallaya kapıdan giriyorsunuz, önce Türk polisine pasaport gösteriyorsunuz, 15 tl lik harç pulunu da polisten alabilirsiniz. Sonra biraz yürüyoruz zaten Yunanistan tabelası görünüyor.

Yolun ortasındaki sınır çizgisinin hemen dibinde Yunan genco askerler nöbet tutuyor, biz geçerken ikisi de cep telefonuyla konuşuyor ve sigara tüttürüyolardı. Başka okuduğum bi yazıda fotoğraf çekenlere falan sıkıntı çıkarıyorlarmış ama biz sıkıntı yaşamadık, ya görmediler ya da sallamadılar...

Türk polisinden sonra bi 10-15 dk yürüdükten sonra Yunan kontrolüne geliyorsunuz. Araba ile geçenler de arabalarından inip evraklarına göstermek zorunda. Biz de gösteriyoruz. Prosedür gereği tüm Türk pasaportlulara "ziyaret amacın ne?" diye soruyor. Biraz Türkçe biliyorlar.

Polis kontrolünü geçtikten sonra direkt evler başlıyor zaten.


"sınırı geçtikten sonra yürünen cadde"

İlk izlenim terk edilmiş kasaba görüntüsü. Yollar temiz, sessiz, sakin evlerin bazılarından sesler geliyor, hayat belirtisi var ama yol üzerinde kimseyi göremedik.

Biraz yürüdükten sonra bi tane bakkala geldik, ilk karşılaştığımız yunanlı o oldu. Bakkal abla, ingilizcesi de fena sayılmazdı.

Kasaba meydanına yaklaştıkça bir kaç restaurant var, türkçe tabelalar falan yaptırmışlar. Et&Balık rakı uzo var gibi...

Köy meydanını söyle bir turladık, sonra bir mekana oturduk. Dayı merhaba falan dedi. Öğrenmiş. Kayfe içelim dedik, yunan kayfe mi dedi yes dedik.


- Kahveleri getirdin ama bunlar soğumuş be dayı...

Kahveler biraz soğuk geldi, dayı seksen yaşındaydı, fazla irdelemedik. Sonra da yürüye yürüye memleketimize aynı şekil döndük...











1 yorum:

  1. Kastanies'ten birkaç kez geçtim ama kahve molası yapmadık... :)

    YanıtlaSil